YENİ YÖNETMELİKTE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI. İŞTE, O DEĞİŞİKLİKLER:

 

6 Eylül 2025 CUMARTESİ                      Resmî Gazete                            Sayı : 33009

YÖNETMELİK

Sağlık Bakanlığından:

SAĞLIK MESLEK MENSUPLARI İLE SAĞLIK HİZMETLERİNDE ÇALIŞAN DİĞER MESLEK MENSUPLARININ İŞ VE GÖREV TANIMLARINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

1

MADDE 1- 22/5/2014 tarihli ve 29007 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmeliğin Ek-1/B’sinde yer alan “Anestezi teknisyeni/teknikeri” başlıklı bölümün (h) ve (ı) bentleri aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“h) Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı tabibin gözetimi ve sorumluluğunda; hastanın havayolu açıklığının sağlanması ile uygun enteral ve parenteral girişimlerle ilaç uygulama dahil anestezi işlemlerinin güvenli bir şekilde başlatılması, sürdürülmesi ve sonlandırılması için gerekenleri yapar.

ı) Acil durumlarda yalnızca resüsitasyon amacıyla ilgili tabip sorumluluğunda hastanın havayolu açıklığını sağlar; anestezi amacıyla yapılan sedasyon uygulamaları dışında parenteral girişimleri yapar, hastaya gerekli ilaç ve sıvıları uygun enteral veya parenteral yol ile uygular.”

DEĞİŞİKLİK

2

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin Ek-1/B’sinde yer alan “Diş protez teknikeri” başlıklı bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Diş protez teknisyeni/teknikeri

a) Protez iş ve işlemlerinde kullanılacak olan cihazların ve araçların kullanım öncesi kontrollerini yapar, düzenli aralıklar ile kalibrasyonlarının yapılmasını sağlar.

b) Diş hekimince alınan ölçüye göre hastaya özel modelini hazırlar.

c) Diş hekimince alınan ölçüler ile verilen talimatlara göre protezleri, ortodontik apareyleri, porselen işlemlerini ve protezlerin tamirini yapar.

ç) Protez iş ve işlemlerinde kullanılan araç ve gereçlerin temizlik ve dezenfeksiyonunu yapar, cihazların günlük bakımını sağlar.

d) Hekim tarafından alınan ölçünün ve hekim tarafından yapılan provanın ağız dışı işlemleri takibini yapar.”

DEĞİŞİKLİK

3

Hemşire Yardımcısı ve Ebe Yardımcısı yürürlükten kaldırıldı.

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin Ek-1/B’sinde yer alan “Mamografi teknikeri”, “Hemşire yardımcısı” ve “Ebe yardımcısı” başlıklı bölümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

DEĞİŞİKLİK

4

Yönetmeliğe eklenen yeni madde ile hemşirelerin eczanelerden ilaç almasına son verildi.

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin Ek-1/B’sinde yer alan “Sağlık bakım teknisyeni” başlıklı bölümünün (c), (e), (f) ve (g) bentlerinde yer alan “Sağlık meslek” ibareleri “İlgili sağlık meslek” şeklinde değiştirilmiş ve aynı bölüme aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“j) Hastanın yatağını yapar, hasta odasının düzeninin ve temizliğinin yapılmasını sağlar.

k) Hastanın kişisel bakım ve temizliği ile ilgili gereksinimlerinin karşılanmasına yardım eder.

l) Hasta güvenliğinin sağlanmasına yardım eder.

m) Yakını olmayan veya desteğe ihtiyaç duyan hastalara, İdarenin uygun görmesi halinde refakat eder.

n) Yatak yarasını önlemeye yönelik koruyucu işlemlere yardım eder.

o) Ölüm sonrası yapılması gereken bakımlara uygulanmasında yardım eder.

ö) Yataktan kalkamayan veya kalkması uygun görülmeyen hastanın boşaltımına yardımcı olur.

p) Hastanın idrar torbasını boşaltır veya değiştirir.

r) İlgili sağlık meslek mensubunun talimatıyla hastadan steril olmayan idrar örneği ve dışkı örneği alır.

s) Enfeksiyon hastalıklarından korunmak için enfeksiyon etkenleri ve bulaşma yollarını ayırt ederek enfeksiyon kontrol önlemlerini alır.

ş) Tarama programlarının yürütülmesinde sağlık meslek mensubuna yardım eder.

t) İdarenin ve eczacının uygun gördüğü ilaçları eczaneden teslim alarak birimlere ulaştırır ve yetkili sağlık personeline teslim eder.

u) İlgili sağlık meslek mensubunun gözetimi altında ve yönlendirmesi ile bakım ve destek hizmetlerine yardımcı olur.”

DEĞİŞİKLİK

5

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin Ek-1/B’sine aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“Nükleer tıp teknikeri

a) Çekim öncesi Gama Kamera, SPECT, SPECT/BT, PET/BT, PET/MR, kemik dansitometre gibi nükleer tıp görüntüleme cihazlarının günlük kalite kontrol testlerini yapar.

b) Gama kamerada enerji piki kontrolünü yapar.

c) Doz kalibratörünün günlük kalite kontrolünü yapar.

ç) Radyonüklid jeneratörlerinin [Teknesyum-99m (Tc-99m), Galyum-68 (Ga-68) vb.] süzümünü ve süzülen aktivitenin doz kalibratöründe ölçümünü yapar.

d) Tanı ve tedavi amaçlı radyofarmasötikleri hazırlar, bağlanma verimlerini ölçer.

e) Radyasyon dedektörleri ve alan monitörlerinin fiziksel ve işlevsel kontrollerini yapar.

f) Çekim öncesi ve çekime hazırlık aşamasında yapılacak işlemler hakkında hastayı bilgilendirir ve hasta güvenliği ilkelerine uygun hareket eder.

g) Nükleer tıp uzmanı gözetiminde hastaya radyofarmasötik enjeksiyonu yapar.

ğ) Hastayı çekime hazırlar.

h) Hastaya gama kamera, SPECT, SPECT/BT, PET/BT, PET/MR, kemik dansitometre gibi cihazlarla görüntüleme yapar.

ı) Çekim bitiminde görüntüleri işler ve nükleer tıp uzmanının raporlamasına hazır hale getirir.

i) Radyoaktif atıkları, atık yönetim mevzuatına ve radyasyon güvenliği kriterlerine uygun şekilde kaynağında ayrıştırır, muhafaza eder, denetler ve kayıtlarını tutar.

j) Radyasyon güvenliği mevzuatına uygun çalışır, kişisel dozimetre kullanır ve kayıtlarını tutar.

k) Cihazların rutin bakım, kalibrasyon ve performans kontrollerine katılır, uygunsuzluk durumlarını yetkili kişilere bildirir.

l) Hekim talimatıyla çekim sonrası süreç hakkında hastaya bilgi verir, hastayı yönlendirir; raporun hazır olma süresine ilişkin bilgilendirme yapar.

m) Nükleer tıp teknikeri, radyasyon güvenliği ve kalite kontrol süreçlerinde sağlık fizikçisi tarafından belirlenen plan ve talimatlar doğrultusunda günlük uygulamaları yerine getirir.” Yonetmelik Deg

 

 

Pin It

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle basın açıklaması yaptı. Açıklamasında; Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK komutasındaki ordunun 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin dünyanın gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçtiğini söyledi. 

1919 yılında Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletlerinin Mondros Ateşkes Antlaşması’na dayanarak uydurma bahanelerle Anadolu'yu işgale başladığının altını çizen Taşkın, ordunun elinden cephanesi alınarak teslim olmaya zorlandığına dikkat çekerek açıklamasında şunları ifade etti:

“Millet olarak, bizim için anlamlı ve tarihi bir gündür. Mustafa Kemal ATATÜRK, işgallere karşı Kuvayi Milliye Hareketini başlatarak millet olma bilincinin gelişmesini sağladı. Milletin önünde iki seçenek bulunuyordu ya teslim olunacak ya da yok olmak üzere olan bir ülkenin ayağa kalkması sağlanarak küllerinden yeniden doğacaktı!

Topraklarımıza saldıran düşman devletler, kazanacağımıza inanmadıkları bu zafer karşısında şapka çıkarmışlardır. Bütün dünya liderleri bu zaferden saygı ile söz etmek zorunda kalmıştır.

103. yıl dönümünü kutlayacağımız bu zaferi millete yaşatan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e, onun silah arkadaşlarına, kahraman Mehmetçiklerimize minnet ve şükran borçluyuz. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah Celle ve Celalüh mekânlarını cennet eylesin. Bu vesileyle aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.” 30 agustos



Pin It

Kamu Hakem Heyeti’ne gidileceğinin kesinleşmesiyle yetkili sendikayı sert dille eleştiren Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, memur ve memur emeklilerinin sefalet ücretine mahkûm edilmesinin tek nedeni masaya oturan yetkili Konfederasyonun sesinin cılız çıkmasıdır, dedi.  Taşkın, kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için çalışması gereken yetkili sendikanın emek gücünü kullanamadığını söyledi.

Emek gücünü kullanamayan yetkili sendika ile küçük ortağının siyasetle iç içe olması nedeniyle memurun haklarını savunamadıklarını söyleyen Taşkın, mücadele ediyormuş gibi göründükleri için memur ve memur emeklilerinin sefalete sürüklendiğinin altını çizdi.

Yetkili sendikanın her dönem yaptığı gibi yine “kazanımlar” listesi paylaşmaya başladığını belirten Necip Taşkın, açıklamasına şöyle devam etti:

Memur Sen’in toplu sözleşme masasına oturduğu tarihten itibaren memur ve memur emeklileri reel olarak kaybediyor.

“Yetkili sendikanın toplu sözleşme masasına oturduğu tarihten bugüne kadar memur ve memur emeklilerinin reel olarak maaş kaybı yaşadığını ve sosyal yaşamlarının gerilediğine şahit oluyoruz. 16 yıldır toplu sözleşme masasına oturan yetkili sendika, çalışanlar arasındaki ücret adaletsizliğinin asıl nedenidir. Vergi muafiyet ve istisnalar tanınarak milyarlarca vergileri silinen sermayenin çalışanlar üzerinde yük olduğunu görmek istemiyor, buna karşılık vergi adaletsizliğinin düzeltilmesi için baskı oluşturamıyor. Yetkili sendikanın kamuda çalışma barışını bozan adaletsizliklerin önlenmesi konusunda da sessiz kaldığını tüm kamu çalışanları görmektedir. Kamu çalışanları üzerindeki adaletsizliği ve sefalet ücretine mahkûm edilmenin ağır yükünü taşıyan çalışanların hakkını ise bağımsız sendikalar korumaya çalışıyor.

Yetkili Konfederasyon ne istedi ne aldı?

Yetkili Konfederasyon; 2026 birinci altı ayı için 10.000 TL taban aylığa zam+%10 refah payı+%25,- ikinci altı ayı için %20, 2027 yılı birinci altı ayında 7.500 TL taban aylığa zam+%20, ikinci altı ay %15 oransal zam talebinde bulundu. Buna karşılık Kamu İşveren Heyeti; 2026 yılı birinci 6 ayı için %11+1.000 TL taban aylığa zam, ikinci altı ayı için %7, 2027 yılı birinci altı ayı için %4, ikinci altı ayı için %4 olarak teklifte bulundu.

Memur ve memur emeklilerinin insanca yaşamasını sağlayacak reel bir ücret artışı sağlanamamıştır. Bunun yanında kalıcı bir refah payı ile enflasyon farkının her ay maaşa yansıtılması, vergi oranının %15’te sabitlenmesi, vergi diliminin yükseltilmesi gibi memurun yaşam seviyesini reel olarak iyileştirecek en önemli maddelerde anlaşmaya varılamamıştır. Diğer yandan kreş ve 3.600 ek gösterge konusu muallakta bırakılmıştır. 8077 TL seyyanen zammın kök maaşa yansıtılması, bayram ikramiyesi gibi sosyal yardım da verilmedi. Kısaca Memur Sen yine sınıfta kaldı! 

Ülkemizdeki enflasyon gerçeğinin dikkate alınması gerekiyor.

Sendikaları işlevsiz hale getirmek için sendika barajı gibi hukuksuz yollara başvuran yetkili Konfederasyonun karşısında duran bağımsız sendikalar, yoksulluk sınırının altında maaş alarak sefalet içinde yaşamaya mahkûm edilen kamu çalışanlarının haklarını korumaya çalışıyor. Yetkili Konfederasyonun Kamu Hakem Heyeti’ne başvurmasını istemiyoruz. Meclis’te Genel Bütçe görüşmelerinde maaş zammı sorununun görüşülerek çözülmesinden yanayız ama yetkili Konfederasyon bugüne kadar elde ettiği başarısızlığın Meclis’te tartışılmasını istemez. O halde Kamu Hakem Heyeti’nin ülkemizdeki enflasyon gerçeğini dikkate alarak memur ve memur emeklilerinin insanca yaşayabileceği bir maaş zammı değerlendirmesi yapmasını istiyoruz. Yetkili sendikanın bir kez daha başarısız olduğunu ve memur ve memur emeklilerini adım adım yoksulluğa ve sefalete getirdiklerini tüm kamu çalışanları görüyor. Zira, elektrik, su, doğalgaz, kira, ulaşım ve gıda gibi zorunlu ve temel ihtiyaçlara erişimin zorlaştığını ve geçim sıkıntısının artık sadece hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü 85 milyon görüyor ama ne Kamu işveren Heyeti görebildi ne de yetkili sendika. Kamuda çalışanlar arasındaki adaletsizliğin giderilmesini, vergi oranının %15’te sabitlenmesini, vergi diliminin yükseltilmesini, enflasyon farkının her ay maaşa yansıtılmasının önemini Kamu İşveren Heyeti anlamadı, umuyoruz ki Kamu Hakem Heyeti anlar. Refah payı ve taban aylığa zam yapılarak reel kayıpların da giderilmesinin, memur ve memur emeklilerinin yaşam şartlarının iyileştirilmesinde hayati önem taşıdığını anlamalarını bekliyoruz.” Etkisiz Sendika

Pin It

Enflasyon canavarı memur ve emekliyi bitirdi!

       Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden elde edilen “kazanımların” memur ve memur emeklilerinin insanca yaşamasını sağlayacak seviyede olmadığını belirterek, ülkemizde enflasyon gerçeğiyle yaşamaya çalışan dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının ve bunların emeklilerinin yaşam mücadelesinin yetkililer tarafından anlaşılmadığı sonucu çıkıyor, dedi.

       Enflasyonun ülkemizde memur ve memur emeklilerini bitirdiğini, diğer yandan ise bir kesimi daha da zengin yaptığına işaret eden Taşkın, Kamu İşveren tarafının, vatandaşın yaşadığı enflasyonu değil, T.C. Merkez Bankası tarafından tahmin edilen yıl sonu enflasyonunu baz aldığını ancak bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyen ve memuru ve emekliyi adeta sefalete sürükleyen bir uygulama olduğuna dikkat çekerek, gerçek enflasyonun çarşıda, pazarda, markette hissedilen enflasyon olduğunun altını çizdi.

       Necip Taşkın, açıklamasına şöyle devam etti:

       “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı enflasyon oranını %2.04, yıllık enflasyonu ise %32.95 olarak açıkladı. ENAG verilerine göre ise Ağustos’ta enflasyon %3,23 olurken, yıllık enflasyon %65,49 olarak gerçekleşti. Ağustos ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıklamasıyla Eylül ayında konut ve iş yerleri kiralarında uygulanacak tavan zam oranı da %39,62 oldu. TÜİK tarafından açıklanan aylık ve yıllık enflasyon sadece ekonomi gündemini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda yatırımcıları ve vatandaşların maaş ve kira artışlarını, mutfakta tencerenin kaynayıp kaynamayacağına kadar doğrudan etkiliyor.

       Açıklanan enflasyona baktığımız zaman önceki dönemlerde olduğu gibi bizi yine şaşırtmayan bir TÜİK gerçeğiyle karşı karşıyayız! Görüldüğü gibi dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin çarşıda pazarda ve marketlerde hissettiği ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon arasında ciddi fark var. Buradan şunu anlayabiliriz; TÜİK, enflasyonu %32.95 açıklıyorsa vatandaşın hissettiği enflasyon %66 demektir. Bu çerçevede memur ve memur emeklilerine yapılacak maaş zammının hakkaniyetli olmasını istiyorduk. Maalesef 2026-2027 maaş zammı enflasyonun çok altında kaldı!

       Kamuda israfın önlenmesi şart.

       Enflasyonla mücadele bahane edilerek memur ve memur emeklilerine 2026-2027 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen 8. Dönem Toplu Sözleşmesi kapsamında Hakem Kurulu tarafından; 2026 yılı için ilk altı ay %11, ikinci altı ay %7, 2027 yılı için ilk altı ay %5, ikinci altı ay %4 zam oranı kararı alındı. Ağustos ayı itibariyle açılık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı 98 bin TL’yi geçmişken, dar ve sabit gelirli çalışanların ve emeklilerinin yapılan maaş zammıyla insanca yaşayabilmeleri mümkün değil. Bu zam, memur ve memur emeklilerinin yoksullaştırılması ve sefalete sürüklenmesi anlamına geliyor. Büyük bir haksızlık yapıldı. Bizim bildiğimiz devlet, babadır. Çalışanlarına eşit ve adil olmalıdır.

Ekonomistler tarafından yapılan açıklamaya göre makroekonomik istikrarın sağlanabilmesi için çok sıkı bir mali disiplin ve bütçe dengesiyle desteklenmesi gerekiyor.  Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda, “Bütçe dengesi hedeflerine, gelir artırıcı önlemler yerine harcamaların azaltılmasıyla ulaşılması” yönünde bir yaklaşım var. Tamam da memur ve memur emeklileri harcamalarını zaten kısıtlamış durumda. İhtiyaçlarını ötelemişler. Çarşıya pazara, markete girdiklerinde zaten para olmadığı için harcayamıyorlar.  Sofralarından kıstıkça kısıyorlar, en kalitesiz ürünler bile pahalı. Kirasını, elektriğini, suyunu, doğalgazını, ulaşım ve gıda gibi zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile emeklilerinin içinde bulunduğu zorlu yaşam koşullarının düzeltilmesi için hakkaniyetli bir maaş zammı verilmesini bir yana bırakın, enflasyonu düşüreceğiz, diye maaş zammı kısıtlamaya devam edilirken kamu da yapılan akıl almaz israfı anlamakta zorlanıyoruz! Enflasyonla mücadelede kamu öncelikle tasarrufa yönelmeli ve toplumdaki bu algıyı kırmalıdır.” Mutfak enf tuik

Pin It

2026 – 2027 yılı 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri bildiğiniz gibi yetkili sendikanın 11 iş kolunda anlaşmaya vararak 311 maddeye imza atması, oransal maaş zammında anlaşmaya varılamaması üzerine de Kamu Hakem Kurulu Heyeti’ne gitmesiyle sonuçlanmıştır. Kamu Hakem Kurulu’n temsilci vermeyeceğini açıklayan hem Memur Sen hem de Kamu Sen, daha sonra üye göndermiş, ancak 4. Toplantıdan sonra Hakem Kurulu’ndan çekiliyoruz açıklaması yapmışlardır. Burada büyük bir oyun dönmüştür! Şöyle ki; Memur Sen ve Kamu Sen Hakem Kurulu’na üye vermeselerdi toplanamayacak olan Kamu Hakem Kurulu karar alamayacak ve oransal memur maaş zammı genel hükümlere göre görüşülmek üzere Genel Bütçe Görüşmeleri kapsamında Meclis’te görüşülecekti. Memur Sen ve Kamu Sen, oransal maaş zammının Meclis’te görüşülmesinin önünü kesmişlerdir. Her iki Konfederasyon da sorumluluktan ve suçluluk duygusundan kurtulmak amacıyla kaçmışlardır! Böylece “bizim istediğimiz verilmeyince masadan kalktık” ve “Eğer Hakem Kurulu’na gitmeseydik kazandığımız 58 maddeyi kaybedecektik” yalanına sarılarak savunmaya geçmişler, bu başarısızlığın temelinde de 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu olduğunu açıklamışlardır. Memur ve memur emeklilerinin haklarının gasp edilmesinde oynadıkları rolü sağlık hizmet kolunda çalışanlar bilmelidir.

Memur Sen’in kazanım dediği maddeler şunlardır:

➢ 2026’nın ilk altı ayı için yüzde 11, ikinci altı ayı için yüzde 7 zam

➢ 2027’nin ilk altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 4

➢ 2026’nın ilk altı ayında taban aylıklara 1000 lira ek

➢ 1.000 TL taban aylığa yapılan zam, kesintilerden sonra 600 – 700 TL arasında,

➢ Genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfında olup ilave ödemeden faydalanmayanlara yönelik artış 8 puandan 10 puana çıktı

➢ Memurlara ödenen yabancı dil tazminatı yüzde 100 arttı

➢ Kamuda çalışan özel güvenlik görevlilerinin resmi ve dini bayramlardaki fazla çalışmaları için günlük 307 lira verildi

➢ Yüzde 50 artırımlı ödenen engelli çocuk aile yardımı ödeneği yüzde 10 arttı

➢ “sağlık Hizmetleri” ve “Yardımcı Sağlık Hizmetleri” ibaresinin “Sağlık Hizmetleri Sınıfı” olarak değiştirilmesi için çalışma yapılacaktır.

➢ Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavının düzenli yapılması için çalışma yapılacaktır.

➢ Sağlık Hizmetleri Sınıfı personeli için, sertifikalı sağlık çalışanlarının, sertifikasına uygun birimde fiili olarak çalışması şartıyla döner sermaye ek ödeme katsayılarına 0.10 puan eklenecek.

➢ Döner Sermaye ödemelerinde yılda 12 güne kadar olan yıllık izin süreleri ile süt izni süreleri döner sermayeden kesilmeyecek (Sözleşmeli personel dahil).

➢ > 0.37 olan taban ödeme katsayısının 0.42’ye çıkarılmasıyla (%11 zam oranıyla) 2026 yılı için 555 TL. oldu.

➢ > Sağlık lisansiyerleri (Fizyoterapist, Psikolog, Diyetisyen, Çocuk Gelişimcisi, Sosyal Çalışmacı, Biyolog, Mühendis, Veteriner Hekim, Kimyager ve sosyolog vb) taban ödeme katsayıları 0.32’den 0.42’ye çıkartılarak (%11 zam oranıyla) 2026 yılı için 1233 TL oldu.

➢ Sağlık Bakanlığına bağlı tesislerde Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında çalışanların giyim eşyalarından hemşire forması, ebe forması, iş önlüğü, iş gömleği, laboratuvar kıyafeti ve ameliyathane kıyafeti fiilen görev yapan Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil personele ayni olarak verilecek.

➢ Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda mesai saatleri dışında acil servise hizmet veren röntgen ve laboratuvar da çalışan personelin bu birimlerde fiilen çalıştıkları süreler özellik arz eden birimler için öngörülen katsayılar üzerinden değerlendirilecek.

Önceki toplu sözleşmelerde görüşülerek mutabakata varılan kararlar devam ederken, bunlara 5-10 puan eklenerek “kazanım” diye yutturmaya çalışıyorlar.

Toplu sözleşme hükmünde bulunan kurul kararına itiraz hakkı yok. Toplu Sozlesme Sonuc

Resmi Gazete için Tıklayınız

Pin It

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 18 Ağustos 2025 Pazartesi günü tüm sendikaların 1 günlük iş bırakma eylemine katılarak, Kamu İşveren Heyeti tarafından sunulan 1. ve 2. teklifin memur ve memur emeklilerinin insanca yaşayabileceği koşulları oluşturmaktan uzak olduğuna dikkat çekerek, Anayasal hakkımız olan insanca yaşayabilmemizi sağlayacak maaş zammı verilmesi için iş bırakarak talepte bulunduk, dedi.

isbirakma 1

  Memur ve memur emeklilerinin alım gücünün düştüğünü, yoksulluk sınırının altındaki maaşla elektrik, su, doğalgaz, kira ve gıda gibi temel ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını, devletin enflasyonla mücadelede tasarruf tedbirlerine uymadığını ama söz konusu memur ve memur emeklilerinin maaş zammı olduğunda “para yok!” denilerek sefalete ve yoksulluğa itildiğinin altını çizen Taşkın, Kamu İşveren Heyeti tarafından yapılan maaş zam teklifinin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.

isbirakma 2

TÜİK verilerine göre Temmuz 2025’te: gıda enflasyonu %27.95, Kira artış oranı: %41.13, Konut satın alma fiyatı: %62, Elektrik ve doğalgaz: %26.5, Ulaşım: %41.5 ve TÜİK’e göre enflasyon: %33.52 olduğuna dikkat çeken Taşkın, memur ve memur emeklilerinin bu enflasyon karşısında insanca yaşamalarının mümkün olmadığına vurgu yaparak, Kamu İşveren Heyeti tarafından 2026 yılı birinci 6 ay için %10, ikinci 6 ay için %6, 2027 yılı için ise %4 oranında zam teklif edildiğini, bu teklifin vicdanla, ahlakla, hakkaniyetle bir ilgisi bulunmadığını söyledi. 

   Memur ve memur emeklilerinin mali haklarına ilişkin olarak, çalışanların mali ve sosyal haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve ülkemizin piyasa gerçekliğini yansıtmayan maaş zam teklifine, gerçekleşen enflasyon yerine tahmin edilen enflasyona göre maaş zammı yapılmasına, memur ve memur emeklilerine reva görülen sefalet ücretine “HAYIR!” demek için 1 gün iş bıraktıklarını belirten Çalışan Sen Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın,  memur ve memur emeklilerinin insanca yaşayabileceği koşulların sağlanması ve kayıplarının telafi edilebilmesi için hakkaniyetli bir maaş zammı yapılmasında ısrar ettiklerini ve makul ve mantıklı bir teklifte bulunulmasını talep ettiklerini söyledi.

isbirakma 3

Pin It

Diğer Makaleler...